Ekranların sevilen dizisi ‘Melekler Korusun’ yeni sezonu ile izleyicisiyle buluştu. Ünlü oyuncu kadrosuyla dikkat çeken dizide baskın karakteriyle öne çıkan Esin’i canlandıran Rojda Demirer ile kariyerini konuştuk.
ctsRojda Demirer son dönemde ekranda yüzünü görmekten haz aldığımız isimlerden biri Daha önce birçok dizide yer alan genç oyuncu son olarak Show TV’nin sevilen dizisi ‘Melekler Korusun’daki Esin karakteriyle dikkatimizi çekiyor. Demirer ile kariyerini ve dizinin yeni sürprizlerini konuştuk.
Rojda Demirer denildiğinde öncelikle kariyerinde istikrarlı biçimde ilerleyen bir oyuncu imajı canlanıyor akıllarda. Bulunduğunuz yere gelirken çok çaba sarf ettiniz mi yoksa kendi akışında mı ilerledi her şey?
Hayata bakışım yönünde ilerledi aslında. Çünkü 8 yaşında başladım tiyatroya; ardından aldığım akademik eğitim sonucunda bu mesleği profesyonel olarak yapmam kaçınılmazdı. Altyapısı sağlam ve kendini yeterince donatıp yetiştirmiş insanların bir yerlere gelmek için ekstra çaba sarf etmelerine gerek olmadığına inanıyorum. Altyapı sağlamsa başarı kaçınılmazdır.
Küçük yaşlardan beri sahnedesiniz… İstanbul maceranız nasıl başladı?
8 yaşından itibaren TRT Ankara Radyosu’nda, radyo tiyatrosu yapmaya, televizyonda programlar sunmaya ve TRT’nin çocuk dizilerinde oynamaya başlamıştım. 14 yaşına geldiğimde Amerikalı yönetmen Christopher Martin’nin devlet tiyatrosunda koyacağı ‘Gazap Üzümleri’ adlı oyun için yaptığı seçmelerde beğenilerek 3 sene boyunca Ankara Devlet Tiyatrosu’nda yer aldım. O tecrübeden sonra oyuncu olmaya karar vermiştim. 1997 senesinde de Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümüne girdim. Okuldan sonra, Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda kadro almadan önce bir sene Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sözleşmeli çalıştım. Bu sırada Yusuf Kurçenli, ‘Gönderilmemiş Mektuplar’ filminde Türkan Şoray’ın kızını oynayacak 18-19 yaşlarında bir oyuncu arıyormuş. İstanbul’da bütün ajanslara ve tiyatrolara baktıktan sonra Ankara’ya da haber yollamış. Benim adımı vermeleri üzerine İstanbul’a gelip Yusuf Kurçenli ile deneme çekimleri yaptık, role seçilince de İstanbul maceram başlamış oldu.
İstanbul’da zorluk yaşadınız mı?
İstanbul’a geldikten sonra ama bir anda kendimi o kadar yoğun bir iş temposu içinde buldum ki alışıp alışmadığımı sorgulayacak vaktim bile olmadı. 6 senedir İstanbul’da yaşıyorum ve artık kendimi misafir gibi hissetmiyorum.
BAŞROL TAKINTIM OLMADI
Melekler Korusun hem bir aile hem de gençlik dizisi…
Şunu söyleyebilirim ki bizim dizimizi izleyen pek çok farklı yaş grubundan kişi, kendi hayatlarından birçok örnek gördüklerinden bahsediyor. Bu da ne kadar bizden bir iş olduğunu gösteriyor dizimizin. Pek çok kişiye ulaşmasındaki püf noktası da bu.
İzleyicinin aile ve gençlik dizilerine bu kadar düşkün olma sebebi sizce ne?
Ekranda yeterince töre dizileri, silah, dehşet ve kavga var. Sıradan insanların gündelik hayatında yaşadığı olaylar daha çok göz ardı edilirken bizim bu konuları işlememiz sanırım izleyici tarafından büyük beğeni topladı.
Hümeyra ile çalışıyor olmak da dizinin artılarından olsa gerek?
Onu izlerken tabii ki kendimize göre çıkarımlar ediniyoruz. Ama onunla çalışmanın en büyük keyfi aslında onun da genç ekipten biri olması! Enerjisi hala genç olduğunu kanıtlıyor.
Dizide başrol hem var hem de yok gibi. Siz bir oyuncu olarak bu durumdan memnun musunuz?
Hiçbir zaman başrol takıntım olmadı. Benim için önemli olan oynadığım rolü benimsemem. Dizimizdeki oyunculara baktığınız zaman herkes kendi rolünün hakkını fazlasıyla veriyor. Bu işte beni en çok mutlu eden şey oynarken de beklerken de setimizde ‘başrol başrol’ dolaşan insanların olmaması. Gerçekten uyumlu, pozitif ve birbirini gerçekten çok seven ve kollayan bir ekibimiz var.
Masumane bir yüzünüz var, bu durum oynadığınız rollerin seçimini etkiliyor mu?
Masumane yüzümün bana gelen teklifleri etkilediği ortada. Çünkü bugüne kadar hep iyi karakterler teklif edildi. Oyuncu olarak bizleri en çok tatmin eden şey kendimiz dışında farklı roller oynamaktır. Bu yüzden de en büyük hedefim bu görüntümün tam aksi rolleri oynayabilmek.
YENİ SEZONDA SÜRPRİZ ÇOK!
Dizinin yeni sezon çekimlerine Ayvalık’ta başladınız… İzleyiciyi yeni sezonda neler bekliyor?
Dizimizin ne kadar çok sevildiğini küçük yerlere gelince daha iyi anlıyoruz. Buradaki insanların sevgisi bizi çok mutlu etmekle birlikte bazen çekimlerimizin biraz uzamasına sebep oluyor. Ama her şeye rağmen bu tatlı bir yorgunluk. İzleyicilerimizi yeni sezonda gerçekten çok büyük sürprizler bekliyor. Her karakterin hayatında büyük değişikler olurken öyle olaylar yaşanacak ki izleyicilerimiz yine kendi hayatlarından kesitler görüp kendilerini de sorgulayabilecekler.
Esin, inatçı ve kafasının dikine giden bir karakter; yeni bölümlerde değişiklik olacak mı?
Esin’in başına öyle şeyler gelecek ki bütün bunlar Esin’in karakterinde değişikler yaratacak. Ama bunlar iyi yönde mi kötü yönde mi olacak bunu izleyicilerimiz zamanla görecek. Bu konuda daha fazla ipucu verip işin sürprizini bozmak istemiyorum!
Beni koruyan babam
Pozitif düşünce gibi konuların başarıya olan etkisine inanır mısınız?
Özellikle düşünce gücüne ve pozitif enerjiye inanırım. Ve hayatımda da sık sık uygularım. Bugüne kadar neyi çok istediysem oldu.
Dizinin adından da yola çıkarak soruyorum; sizi koruyan bir melek var mı?
Babamı çok küçük yaşta kaybettim. Ve o zamandan beri onun her zaman yanımda olduğuna ve beni hep koruduğuna inanıyorum.
Anneniz ve kız kardeşinizle yakın biri ilişkiniz olduğunu okudum. Hayatta en iyi dostunuz onlar mı?
Annem ve ablamla gerçekten çok güçlü bir bağımız var. Annem bana her zaman her konuda çok güvenir. Ve ne zaman bir çıkmaza girsem benim akıl danışmanımdır. Bu mesleğe girmemde de en büyük etken odur. Çünkü daha sekiz yaşında radyo sınavlarına girerken bile hep yanımda olup bana güç vermiştir. Aileden birinin size bu kadar destek olması ne kadar doğru bir yolda olduğunuzu size hissettirmesi, o yolda başarılı olmanızda büyük etken.
Anasayfa 
Salı Eyl. 15, 2009 7:22 pm
